23 Ocak 2020 Perşembe

E-devlet'te miras sorgulama nasıl yapılır? (Mirasçılık belgesi hizmeti nedir?)

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının internet üzerinden devlet hizmetlerine ulaşabildiği e-devlet, yeni bir uygulamaya başladı.

Geçtiğimiz dönemde Alt-üst Soy Sorgulama, Sefer Görev Emri gibi hizmetlere aşırı ilgi nedeniyle kilitlenen e-devlet'te artık yakınlarınızdan miras kalıp kalmadığını da öğrenebileceksiniz. 
Mirasçılık Belgesi hizmeti, 6 Mart 2018 itibariyle hizmete girdi. 

Miras Sorgulama hizmetiyle ilgili e-devlet'te bir de açıklama yer aldı, açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Yargı birimlerinden alınan “Mirasçılık Belgesi Verilmesi” talepleri UYAP üzerinden elektronik ortamda 06.03.2015 tarihinden itibaren verilmeye başlanmıştır. 16.12.2016 tarihinden itibaren yargılamayı gerektiren durumlar hariç olmak üzere ölüm tarihi 1990 yılı sonrası olan kişiler için “Mirasçılık Belgesi Verilmesi” talebinin UYAP sisteminden yapılması zorunlu hale getirilmiştir. Bu kapsamda yukarıdaki koşula uyan “Mirasçılık Belgesi Verilmesi” ve Mirasçılık Belgesinin İptali” kararları bu hizmet üzerinden görüntülenebilecektir."

e-devlet'ten Miras Sorgulama nasıl yapılır?
1- Yakınlarından miras kalıp kalmadığını öğrenmek isteyenlerin ilk olarak e-devlet şifresi kullanarak e-Devlet resmi internet sitesi olan https://www.turkiye.gov.tr/ internet sitesine girmesi gerekiyor.
2- Sonrasında kullanıcı bölümünden T.C kimlik numaranızı ve şifrenizi yazarak kullanıcı girişi yapın.
3- Anasayfada bulunan arama butonuna "Veraset İlami Sorgulama" yazmanız yeterli olacaktır.

6 Mart tarihinden itibaren verilmeye başlanan hizmet ile ölüm tarihi 1990 yılı sonrası olan kişiler için “Mirasçılık Belgesi Verilmesi” talebinin UYAP sisteminden yapılması zorunlu hale getirildi.

MİRAS ÇIKARSA VERGİSİ VAR!
Sorgulama sonucunda tarafınıza bırakılan bir miras varsa, bunun için Veraset ve İntikal Vergisi ödemeniz gerekiyor. 2018'de uygulamaya göre, 240 bin liraya kadar olan miraslarda yüzde 1 vergi uygulanıyor. Bu oran, bırakılan miras tutarına göre yüzde 10'a kadar yükselebiliyor.

21 Ocak 2020 Salı

Yargıtay, dedikodu çıkararak başka işçiye sataşmayı haklı fesih saydı!

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, amiri hakkında dedikodu çıkararak sataşmada bulunan işçinin iş akdinin haklı nedenle feshedildiğine yönelik mahkeme kararını onadı.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, hakkında 'bir kadınla gönül ilişkisi yaşadığı'na yönelik dedikodu çıkaran amirine 'Şimdi herkesin dilindesin' şeklinde mesaj atan işçinin, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine hükmetti.

İstanbul'da bir fabrikada çalışan işçi, amiri konumundaki işletme müdürünün aynı iş yerinde çalışan bir kadınla gönül ilişkisi yaşadığına yönelik söylemlerde bulundu. Olayın duyulmasından sonra işçi, işletme müdürüne 'Şimdi herkesin dilindesin' şeklinde mesaj attı.

Yaşananların ardından fabrika yönetimi, işçiyi işten çıkarttı.
İş akdinin haksız nedenle feshedildiğini öne süren işçi, işe iade istemiyle dava açtı. İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesi ise davayı reddetti.

Mahkeme, davacının amiri hakkında dedikodu çıkararak amirine sataştığı, davranışın ahlak ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı sonucuna ulaşarak iş akdinin haklı nedenle feshedildiğine hükmetti.

İşçinin, istinaf kanun yoluna başvurmasının ardından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararını hukuka uygun buldu.

İşverene iş sözleşmesini haklı nedenle sonlandırma imkanı
Daire, 4857 sayılı İş Kanunun 25/2-d maddesindeki hükümle işçinin, işverene, onun ailesinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması halinde işverene iş sözleşmesini haklı nedenle sonlandırma imkanı tanıdığına işaret etti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi'nin kararında, davacının amiri konumundaki başka işçi hakkında dedikodu yaptığı, eylemin sataşma niteliğinde olduğu, iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirildiği belirtildi.

Temyiz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise işçinin eyleminin sataşma olduğuna, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğine hükmederek kararı onadı.

SputnikTürkiye

19 Ocak 2020 Pazar

Kişisel Verileri Koruma Kurumuna internetten başvuru dönemi başladı!

Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), vatandaşların şikayetlerini ve veri sorumlularının ihlal bildirimlerini elektronik ortamda iletmesine yönelik uygulama başlattı.

Şikayetlerin ve ihlal bildirimlerinin internetten yapılmasına yönelik çalışmaların tamamlanmasının ardından, kurumun resmi internet sitesi "www.kvkk.gov.tr"de "İlgili kişi şikayet bildirimi" adı altında "KVKK Şikayet Modülü" oluşturuldu. Kişisel verisi işlenen ilgili kişilerin başvurularını bu alandan yapmalarına, başvurularını takip edebilmelerine imkan tanındı.

"e-Devlet" şifresiyle giriş gerçekleştirilen şikayet modülünde, kuruma başvuru yapılmadan önce veri sorumlusuna başvurmanın yasal bir zorunluluk olduğu, bu gerçekleştirilmeden kuruma intikal eden şikayetlerin incelemeye alınamadığına yönelik uyarı da yer aldı.

Başvuru sisteminde, veri sorumlusuna yapılan başvurunun reddedilmesi, verilen cevabın yetersiz bulunması, veri sorumlusunun başvuruya cevap vermemesi halinde yapılacaklar ve kuruma başvuruların süreleri hakkında da bilgiler sunuldu.

Öte yandan, veri sorumlularının veri ihlal bildirimlerini elektronik ortamda yapmalarına ilişkin uygulama da hayata geçirildi. Daha önce veri sorumluları tarafından yapılacak ihlal bildirimlerinde kullanılmasına karar verilen "Kişisel veri ihlali bildirim formu"nun da kurumun internet sitesinde yer alan "https://ihlalbildirim.kvkk.gov.tr" adresi üzerinden KVKK'ye iletilmesi sağlandı.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan KVKK Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, sistemin sorunsuz çalışması için gerekli altyapının oluşturulduğunu bildirdi.

Bilir, "İlgili kişilerin şikayetlerinin ve veri ihlal bildirimlerinin kurumun internet sayfası üzerinden yapılabilmesi önemli bir gelişmedir. Her iki uygulama da vatandaşlara ve veri sorumlularına kolaylık sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

AA

9 Ocak 2020 Perşembe

Yargıtay'dan 'emsal' ayıplı araç kararı!

Sıfır olarak aldığı otomobilin C sütununda göçüklerin oluşması nedeniyle dava açan Cengiz Şahin'e müjdeli haberi Yargıtay verdi. Yargıtay, aracın ayıplı olduğunu ve 113 bin 394 liranın tüketiciye geri verilmesini hükmetti.

Trabzon’da satın aldığı sıfır kilometre lüks otomobilin gövdesinde oluşan göçükler nedeniyle, aracı satan aldığı bayiye dava açan Cengiz Şahin, 3 yıllık hukuk mücadelesini kazandı. Yargıtay, Tüketici Mahkemesi’nin talep edilen bilirkişi raporunda, aracın ’ayıplı’ olduğunun tespitine ve İstinaf Mahkemesi’nce de bayinin 113 bin 394 TL’yi tüketiciye geri verilmesi yönündeki kararını onadı. Kararın emsal niteliği taşıdığını belirten Şahin, "Bir sürü sıkıntı yaşadık, artık yerli otomobilimiz çıkıyor. İade edilecek parayla, yerli otomobil almak istiyorum" dedi.

Kentte bir restoran işleten Cengiz Şahin, Trabzon’da bir galeriden, 2017 yılında 113 bin 394 lira karşılığında 61 VH 717 plakalı sıfır kilometre Japon dev otomobil firmaların birine ait aracı satın aldı. Otomobilin arka kapısının üst noktasındaki kaportasında göçükler olduğunu fark eden Şahin, durumu satın aldığı bayiye anlattı. Bayi yetkilileriyle yaptığı görüşmelerden olumsuz yanıt alan Şahin, avukatı Bünyamin Bayram aracılığıyla Japon otomobili satan bayi aleyhine ’ayıplı malin iadesi’ davası açtı.

Trabzon Tüketici Mahkemesi’nde görülen davada talep edilen bilirkişi heyeti, hazırladığı raporda araç sahibi Şahin’i haklı bulup, otomobilde gözle görülür ayıpların olduğunu ve bu ayıpların kullanım hatasından kaynaklanmadığı yönünde tespitlerde bulundu.

PARA İADESİ KARARI ÇIKTI
Tüketici Mahkemesi, aracın satışını yapan yetkili bayiinin, davacıya 113 bin 394 TLnin iadesine hükmetti. Mahkemenin kararını temyiz etmesinin ardından Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5’inci Hukuk Dairesi de, dosyayı detaylı inceledi. Yerel mahkemenin kararını onayan hukuk dairesi, "Sıfır kilometre ’ayıplı’ araç satan bayinin bu sorumluluğu alması gerekir" gerekçesiyle, otomobilin 2017’teki satış bedeli 113 bin 394 liranın mağdura iade edilmesine karar verdi. otomobil satıcısı şirket yetkilileri, karara itirazda bulunup, Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundu.

YARGITAY KARARI ONADI
Yargıtay 13’üncü Hukuk Dairesi, tüketici Cengiz Şahin’i haklı bularak, yerel mahkeme ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi’nin aracın ayıplı olduğunun tespitine ve bahse konu bayinin 113 bin 394 TL’yi tüketiciye geri verilmesi yönündeki kararını onadı. Karara göre, otomobili satan bayi, aracın parasını davacıya iade edecek.

’KARAR, DİĞER TÜKETİCİLERE EMSAL OLUŞTURUYOR’
Yargıtay tarafından onanan karara ilişkin konuşan avukat Bünyamin Bayram, "Cengiz bey bu aracı satın almıştı. 3 ay sonra gizli ayıp niteliğinde araçta göçükler, dalgalanmalar meydana geldi. Bu noktada biz de servise başvurduk. Servis bize olumlu bir sonuç vermedi. Gizli ayıp niteliğinde değil, sürücü hatasından kaynaklı olduğu söylendi. Biz de ihtarnameler çektik ve yargı sürecini başlattık. İlk derece mahkemesi yargı sürecinde gizli ayıp niteliğinde olduğunu belirterek tüketiciyi haklı buldu. İtiraz süreci olan istinafa gönderildi. Burada da haklı bulunduk. Daha sonra konu, nihai kararı verecek olan Yargıtay’a taşındı. Bir hafta önce de karar çıktı. Bilirkişi raporu doğrultusunda tüketici haklı bulundu. Tüketicinin bu gizli ayıpta mağdur olamayacağı belirtilerek satıcıya iadesine karar verildi. O doğrultuda biz de işlemleri başlatacağız. Cengiz bey 113 bin 394 TLyi geri alıp arabayı da iade edecek. Yargıtay’ın bu kararı tüketici olan birçok mağdur için de emsal temsil edeceğinden dolayı onlar için de büyük müjde oldu" dedi.

İADE PARASIYLA YERLİ OTOMOBİL ALACAK
Kararın emsal niteliği taşıdığını belirten Cengiz Şahin de, otomobili 3 yıl önce sıfır kilometre olarak aldığı belirterek, "Kısa bir süre sonra otomobilin ’C’ sütununda göçükler meydana gelmeye başladı. Bu konuda birçok kişi mağdurdu. Biz de bunu yargıya taşıdık, iyi ki de taşımışız. Yargıdan beklediğimiz sonuç da geldi, bizi haklı buldular. Sonuçlanan mahkemenin ardından paramızı alacağız. Avrupa otomobilden canım yandı. Fabrikasyon hatası çıktı. Bunun da arkasında durmadılar, sıkıntı yaşadık. Şimdi ise yerli otomobilimiz çıkıyor. Tanıtımını izledik, çok da beğendik. İade edilecek para ile yerli otomobil almak istiyorum. İnşallah kısa sürede piyasaya sürülür. Biz de yerli otomobilimize yatırımımızı yaparız, kendi malımızı kullanırız diye konuştu.

İkinci El Araç Alınırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Plakası kapalı ve piyasa değerinin altında satılan araçlara şüpheyle yaklaşın.

Aracı devrederken para havale ile gelecekse havalenin aracı satın alan kişinin hesabından yapıldığına özellikle dikkat edin.

Parayı gönderen 'İşim çıktı', 'Cenazem var' bahanesiyle aracı başkasına devretmenizi isterse uzak durun.

Aracı mutlaka yetkili belgesi olan ekspertize götürün. İkna olmazsanız ikinci bir ekspere gösterin.

Almak istediğiniz aracın tramer kaydını da sorgulatın.

Notersiz satış yapmayın, kafanıza takılan soruları noter görevlisine sorun.

Araç bedelini almadan noter görevlisine bedeli aldığınızı beyan etmeyin.

Anlamadığınız konuyu noter görevlisine mutlaka sorun. Neye imza attığınızı bilin.

Eğer araç nakit paraya satılıyorsa, aracın satış bedeli noterde katibin önünde sayılarak alınabilir.

Noter satış belgesi, araç ekspertiz belgesi benzeri evrakları saklayın.

Aracınızı satarken yanınızda birisi olsun. Şüpheli işlemlerde konu yargıya intikal ederse şahitle ispat gerekebilir.

Mümkünse aracınızı sadece ekspertize değil iyi bir ustaya da göstermeye çalışın.

Aracınızı test etmek isteyen kişiler sizi zorla indirip aracını gasp etmeye çalışabilir, tedbirli olun.

İnternetteki 'acil ihtiyaçtan satılık' ilanlarına ve piyasa değerinin altında satılan araçlara her zaman şüpheyle yaklaşın.

Alacağınız aracı görmeden, test etmeden ve ekspere sokmadan satıcıya kapora vermeyin.

6 Ocak 2020 Pazartesi

SSK’LI İLE BAĞ-KUR’LU HİZMET SÜRELERİNİN ÇAKIŞMASI!

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ 
E: 2003/9030 
K: 2003/9130 
T: 11/11/03

Özet;
Hizmet aktiyle eylemsel çalışmanın, Bağ-Kur’a tabi bağımsız çalışmayla çakışması halinde, bu durum Bağ-Kur’un hak alanını ilgilendirdiğinden, Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün de davaya dahil edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Davacı davalılardan işverene ait işyerinde 16.7.1984-20.8.1984 tarihleri arasında hizmet akdi ile sigortalı olarak geçen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine (...} aşağıdaki karar tesbit edildi.

Uyuşmazlık, davacının, davalı işverene ait işyerinde 16.7.1984-20.8.1984 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davarım kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.

Davacının tespitini istediği süreyle çakışan ve 17.7.1984 tarihinden bu yana devam eden dönemde Bağ-Kur sigortalısı olduğu, Bağ-Kur dosyasından anlaşılmaktadır. Hizmet aküyle fiili çalışmanın, Bağ-Kur'a tabi bağımsız çalışmayla çakışması halinde, bu durum Bağ-Kur'un da hak alanını ilgilendirdiğinden, Bağ-Kur'a, HUMK 73. maddesi uyarınca dava dilekçesi ve davetiyenin Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi suretiyle davaya katılması temin edildikten ve böylece taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı SSK’nm bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün Yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.