18 Nisan 2020 Cumartesi

İnfaz düzenlemesi maddeleri neler?

İnfaz düzenlemesine ilişkin kanun yürürlüğe girdi. TBMM Genel Kurulunda dün kabul edilen, "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" Resmi Gazete'de yayımlandı. Düzenlemeyle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, İnfaz Hakimliği Kanunu ve Türk Ceza Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanunu olmak üzere toplam 11 farklı kanunda değişiklik yapıldı.

Buna göre, ceza infaz kurumlarında geçirilmesi gereken süreler yeniden belirlendi. Koşullu salıverilme oranı 2/3'ten yarıya, mükerrirler ve örgütlü suçlar bakımından infaz oranı 3/4'ten 2/3'e indirildi. Uyuşturucu ticareti ve cinsel istismar suçlarıyla, terör suçlarının 3/4 olan koşullu salıverilme oranları aynen muhafaza edildi. Bu suçların çocuklar tarafından işlenmesi halinde 2/3 olan koşullu salıverilme oranı değişmedi.

Kasten öldürme, yüzün sürekli değişikliğine sebebiyet veren kasten yaralama suçu, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar ve devlet sırlarına karşı suçlar ile işkence ve eziyet suçları bakımından herhangi bir indirim yapılmadı

DENETİMLİ SERBESTLİKTE DÜZENLEME
Denetimli serbestlik uygulamasındaki mevcut 1 yıllık maktu uygulama aynen muhafaza edilecek. Açık ceza infaz kurumunda bulunup da koşullu salıverilmesine 1 yıl kalan iyi halli hükümlülerin cezalarının denetimli serbestlik altında infaz edilebileceğine ilişkin hüküm aynen korunacak. Hükümlü, denetimli serbestlik uygulaması kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmez veya denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmez ise cezasını açık ceza infaz kurumunda infaz edecek.
Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra hükümlü hakkında alt sınırı 1 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmışsa infaz hakimi tarafından hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilecek.
Denetimli serbestlik uygulamasına ilişkin geçici düzenlemeler yapılacak.

DENETİMLİ SERBESTLİK SÜRESİ 3 YILA ÇIKARILACAK
Geçici düzenleme uyarınca özellikle terör, uyuşturucu ticareti, cinsel saldırı ve istismar suçları, kasten öldürme, yüzün sürekli değişikliğine sebebiyet veren kasten yaralama suçu ve kadına karşı şiddet, işkence ve eziyet suçları ile özel hayatın gizliliğine ilişkin suçlar hariç 3 Mart 2020'ye kadar işlenen suçlarda, 1 yıllık denetimli serbestlik süresi 3 yıla çıkarılacak.

30 Mart 2020'ye kadar işlenen suçlar bakımından, terör, cinsel saldırı ve istismar, kasten öldürme suçları ve özel hayatın gizliliğine ilişkin suçlar hariç; 0-6 yaş grubu çocuğu bulunan kadın hükümlüler ile 70 yaşını bitiren hükümlüler hakkında denetimli serbestlik süresi 4 yıl olarak uygulanacak.

Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını cezaevinde yalnız idame ettiremeyen 65 yaşını bitiren hükümlülerin cezası, Adalet Bakanlığının belirleyeceği devlet hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmek koşuluyla, denetimli serbestlik tedbiri altında infaz edilecek.

30 Mart 2020'ye kadar suç işleyen çocuk hükümlülerin 15 yaşını dolduruncaya kadar cezaevinde kaldığı 1 gün, 3 gün; 18 yaşını dolduruncaya kadar kaldığı 1 gün ise 2 gün sayılacak.

Kovid-19 salgını nedeniyle açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlüler, 31 Mayıs 2020'ye kadar izinli sayılacak. Bu süre, gerektiğinde Sağlık Bakanlığının önerisiyle her defasında iki ayı geçmemek üzere Adalet Bakanlığınca üç kez uzatılabilecek.

Terör ve örgütlü suçlar hariç olmak üzere, yapılan infaz sistemi değişikliklerine bağlı olarak kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan iyi halli bazı hükümlülerden açık ceza infaz kurumuna ayrılmasına bir yıl kalanların açık ceza infaz kurumlarına gönderilebilmesine imkan tanınacak.

ÖZEL İNFAZ USULLERİNİN KAPSAMI GENİŞLETİLECEK
Hapis cezalarının hafta sonu, geceleyin veya konutta infazına ilişkin mevcut uygulamanın kapsamı genişletilecek. Bu usuldeki 6 aylık sınır, kasıtlı suçlar bakımından 1 yıl 6 aya, ölüme neden olma hariç taksirli suçlar bakımından ise 3 yıla çıkarılacak.

Kadınlar ve yaşlılar için öngörülen konutta infaz usulünün ceza sınırı artırılacak. Çocuklar da bu usule dahil edilecek.

Bu kapsamda konutta infazın sınırı; kadın, çocuk ve 65 yaşını bitiren erkek hükümlüler için 1 yıl, 70 yaşını bitiren hükümlüler için 2 yıl, 75 yaşını bitiren hükümlüler için de 4 yıl olarak belirlenecek.

Özel infaz usulleri bazı suçlar bakımından uygulanamayacak. 5 yıl veya daha az hapis cezasına mahkum olan hasta veya engelli hükümlüler, Adli Tıp Kurumu raporuna bağlı cezalarını konutlarında infaz edebilecek.

Yeni doğum yapan ve toplam 3 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan kadın hükümlüler de yine cezalarını konutunda infaz edebilecek. Diğer yandan hamile kadınların cezası 1,5 yıl ertelenebilecek.

HÜKÜMLÜLERİN İYİ HALLİLİK DEĞERLENDİRMESİ
Hükümlülerin iyi hallilik değerlendirmesi, infazın tüm aşamalarında ve 6 ayda bir yapılacak. Hükümlülerin tutum ve davranışlarının değerlendirilmesine (iyi halin belirlenmesine) ilişkin esaslar yeniden belirlenecek ve hükümlülerin iyi hal incelemesinin infazın tüm aşamalarında yapılması sağlanacak. Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında bulunduğu tüm aşamalarda, en geç 6 ayda bir değerlendirmeye tabi tutulacak.

10 yılın üzerinde olan cezalarla terör ve kasten öldürme gibi önemli suçlardan mahkum olanların; açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezalarının infazına ve koşullu salıverilmelerine ilişkin değerlendirmeleri, Cumhuriyet savcısının başkanlık edeceği genişletilmiş bir kurul yapacak ve karar verecek. Bu kurula, cezaevi izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri de katılacak.

İyi hallilikle ilgili yapılan değişiklikler, 1 Ocak 2021'den itibaren uygulanacak.

Açık ceza infaz kurumuna ayrılma koşulları yeniden belirlenerek önemli suçlar bakımından infaz hakiminin onayı getirilecek.

İNFAZ HİZMETLERİ
Yapılan diğer düzenlemelerle infaz hizmetleri daha da iyileştirilecek. Zorunlu ve çok ivedi durumlarda, Cumhuriyet başsavcılığının hapis cezasının infazına 6 ay ara verebilmesine ilişkin yetkisi, 1 yıla çıkarılacak.

Ayrıca hükümlülerin eş veya çocuklarının sürekli hastalık ya da malullükleri halinde infaza ara verilebilmesine imkan tanınacak.

Çocuk hükümlülere verilebilecek ödül imkanının kapsamı genişletilecek. Bu kapsamda kardeşiyle de görüşmesine imkan sağlanacak.

Hükümlülerin hediye kabul etme hakkı genişletilecek. Çocuk ve 65 yaşını tamamlayan hükümlüler ile beraberinde çocuğu bulunan kadın hükümlüler bakımından, belirli zaman dilimi dışında da hediye alabilme imkanı sağlanacak.

Resmi Gazete'de yayımlandı: İnfaz düzenlemesi maddeleri neler? İşte infaz düzenlemesinin tam metni
Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin 3 günlük mazeret izin hakkı 7 güne çıkarılacak.

Hükümlülerin mazeret iznini kullanabilmesi için ceza infaz kurumlarında iyi halli geçirmesi gereken süre kısaltılacak.

Hükümlülere, hasta olan yakınlarını ziyaret edebilmesi amacıyla verilen mazeret izin hakkı, 1 defadan 2'ye çıkarılacak.

Açık ve kapalı ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin salgın hastalık halinde de kuruma ait telefon ve faks cihazından derhal yararlandırılmasına imkan tanınacak.

Hükümlünün bakıma muhtaç çocuklarının barındırılmasına ilişkin hükümlerin tutuklular bakımından da uygulanabilmesine imkan sağlanacak.

Hükümlülerin kamu kurum ve kuruluşlarının iş alanlarında, geceleyin bu kurum ve kuruluşlar tarafından barındırılmak koşuluyla çalıştırılabilmelerine imkan tanınacak. Bu durum, hükümlünün çalıştığı süre daha erken denetimli serbestliğe ayrılmasını sağlayacak.

Hükümlünün, duruşma, sağlık, eğitim ve çalışma gibi nedenlerle geçici olarak cezaevi dışında bulunduğu yerlerde gerçekleştirdiği disipline aykırı eylem ve sözleri nedeniyle de disiplin yaptırımlarının uygulanabilmesine imkan tanınacak.

Hükümlü ve tutukluların cezaevinin güvenlik ve düzenini ihlal eden bazı fiilleri disiplin yaptırımı altına alınacak.

Hükümlüler, kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı kütüphanelerden yararlanabilecek.

Elektronik cihazla takip edilebilecek şüpheli, sanık ve hükümlülerin, rızaları alınmak koşuluyla kendilerine ait cihazlar üzerinden de takip edilebilmelerine imkan sağlanacak.

Kamuya yararlı bir işte ücretsiz çalıştırma yükümlülüğü altında bulunan muhtaç durumdaki hükümlüler, bu yükümlülüğü yerine getirirken mutat vasıta ile yaptıkları yol giderleri ve iaşe giderleri, çalıştırıldıkları kurum bütçesinden karşılanacak.

UZMANLAŞMIŞ HAKİMLER
Cezaların infazı sürecinde tüm kararların uzmanlaşmış hakimler tarafından verilmesi sağlanacak.

İnfaz hakimliği kurumunun kapasitesi güçlendirilerek uzmanlaşmaları sağlanacak ve infaza ilişkin tüm kararlar bu hakimlikler tarafından verilecek.

Cumhuriyet savcısının infaza ilişkin verdiği kararlara karşı infaz hakimliğine şikayet başvurusunda bulunulabilmesine imkan tanınacak.

İnfaz hakimlerine verilen yeni görevlere ilişkin hükümler, 1 Eylül 2020'dan itibaren uygulanmaya başlanacak. Bu tarihe kadar ceza mahkemelerinin mevcut görev ve yetkileri aynen devam edecek.

SUÇLARLA ETKİN MÜCADELE
Bazı suçlarla daha etkin mücadele edilebilmesi amacıyla cezaları artırılacak.

Bu kapsamda yaralama suçunun canavarca his saikiyle, örneğin kezzap atmak suretiyle işlenmesi hali nitelikli haller arasına alınacak ve suçun bu suretle işlenmesi durumunda verilecek azami ceza 18 yıla çıkarılacak.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak ile tefecilik suçlarının cezaları artırılacak.

- Kaçakçılık suçlarında malın değerinin azlığı indirim nedeni sayılacak
Diğer kanunlarda yapılan düzenlemelerle bazı sorunlar giderilecek.

Yurt dışına çıkış yasağı gibi adli kontrole ilişkin bazı tedbirlerin takibine ilişkin şekli görevler, denetimli serbestlik müdürlüğünün görevleri arasından çıkarılacak.

Kaçakçılık suçlarında malın değerinin azlığı indirim nedeni kabul edilecek ve kovuşturma evresi için de etkin pişmanlık imkanı getirilecek.

Kaçakçılık suçlarında malın değerinin "hafif" veya "pek hafif" olması halinde cezadan oransal indirim yapılacak.

Kovuşturma evresi için de etkin pişmanlık getirilerek kaçakçılık konusu malın değerinin iki katı parayı devlet hazinesine ödediği takdirde cezada belli bir oranda indirim yapılması sağlanacak.

Kısa Çalışma Ödeneği ve Yararlanma Şartları!

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği başlıklın Ek 2’inci maddesinde” Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilir.
Bu Kanuna göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işveren, kısa çalışma talebini, derhal gerekçeleri ile birlikte Türkiye İş Kurumuna, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya bir yazı ile bildirir. Talebin uygunluğunun belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların da görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Kısa çalışma halinde İşsizlik Sigortası Fonundan kısa çalışma ödeneği ödenir. İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi gerekir.

Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, 4857 sayılı Kanunun 39’uncu maddesine göre 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının %150’sini geçemez. Kısa çalışma ödeneğinden yararlananlara ait sigorta primlerinin aktarılması ve sağlık hizmetlerinin sunulmasına ilişkin işlemler 5510 sayılı Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde yürütülür. Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler başlangıçta
belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülür.

Zorlayıcı sebeplerle kısa çalışma yapılması halinde, kısa çalışma ödeneği ödemeleri 4857 sayılı Kanunun 24’üncü maddesinin (III) numaralı bendinde ve aynı Kanunun 40’ıncı maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar. Bu maddede yer alan kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatmaya ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. (1) İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.“ hükmü düzenlenmiştir.

2019 yılı Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyaya hızla yayılan ölümcül salgın Coronavirüs (covid-19) için tüm ülkeler teyakkuz haline geçmiş olup Coronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı da her geçen gün artmaktadır. Coronavirüsle (covid-19) mücadele kapsamının sonucu olarak, başta turizm ve diğer hizmet sektörleri olmak üzere birçok sektörde ekonomik daralma ve yine birçok işçinin çalıştığı işyerlerinde çalışma hayatında küçülmeler meydana geldiği belirtilmektedir.Bütün bu şartlardan dolayı ekonomik sıkıntı çeken ve işyerindeki çalışma hayatında
daralma meydana gelen işverenlerimiz için 4447 sayılı Kanunun Ek-2 inci maddesindeki
kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilirler.

Kısa çalışma süresince sigortalılara İŞKUR tarafından belirli şartlarda gelir desteği, yani kısa çalışma ödeneği verilmekte; ayrıca genel sağlık sigortası primleri ödenmektedir.

Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşulları:
İşyerinde Kısa Çalışma Uygulanabilmesi için; İşverenin genel ekonomik, sektörel, bölgesel
kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya
durduğu yönünde İŞKUR’a veya varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi
sendikasına başvuruda bulunması ve İş Müfettişlerince yapılan uygunluk tespiti sonucu
işyerinin bu durumlardan etkilendiğinin tespit edilmesi gerekmektedir.

İşçinin Kısa Çalışma Ödeneğinden Yararlanabilmesi İçin;
− İşverenin kısa çalışma talebinin uygun bulunması,
− İşçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, 4447 sayılı Kanunun 50’nci maddesine göre çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması (Kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde en az 600 gün süreyle işsizlik sigortası primi ödemiş olanlar),
− Kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması, gerekmektedir.
Kısa çalışma ödeneğinin miktarı ve ödenmesi:
− Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %150’sini geçemez. Kısa çalışma ödeneği, çalışmadığı süreler için, işçinin kendisine ve aylık olarak her ayın beşinde ödenir. Ödemeler PTT Bank aracılığı ile yapılmaktadır. Ödeme tarihini öne çekmeye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı yetkilidir.
− Kısa çalışma ödeneğinin süresi üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma süresi kadardır.
− Kısa çalışma ödeneği, işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde, çalışılmayan süreler için aylık olarak hesaplanır.
− Kısa çalışmanın günlük, haftalık veya aylık çalışma süresi içerisinde yapılacağı zaman aralığı işyerinin gelenekleri ve işin niteliği dikkate alınarak işverence belirlenir.
− Zorlayıcı sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılması halinde, ödemeler 4857 sayılı Kanunun 24’üncü maddesinin (III) numaralı bendinde ve 40’ıncı maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar.
− İşçinin kısa çalışma ödeneği aldığı süre için 5510 sayılı Kanun gereği ödenecek sigorta primi, İşsizlik Sigortası Fonu tarafından SGK’ ya aktarılır.
− Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçi, işsizlik sigortasından yararlanmak için 4447 sayılı Kanunda öngörülen koşullar gerçekleşmeden işsiz kalırsa, kısa çalışma ödeneği aldığı süre düşüldükten sonra, daha önce hak ettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar işsizlik ödeneğinden yararlanır.
− Kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarı, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve Kurum tarafından ödenir.
− Kısa çalışma ödeneği nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir veya temlik edilemez.
− İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden, işçinin kusurundan kaynaklanan fazla ödemeler ise yasal faizi ile birlikte işçiden tahsil edilir.

Kısa Çalışma Ödeneği
Kısa çalışma yapılan süreler için, kısa çalışmaya tabi tutulan işçiler adına SGK Aylık Prim ve Hizmet Belgesi veya Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile eksik gün gerekçesi “18-Kısa Çalışma Ödeneği” olarak bildirilir.

Kısa Çalışma Ödeneğinin Kesilmesi:
İşverenin, kısa çalışma uygulaması devam ederken, normal faaliyetine başlamaya karar vermesi halinde durumu Kurum birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına ve işçilere altı işgünü önce yazılı olarak bildirmesi zorunludur. Bildirimde belirtilen tarih itibariyle kısa çalışma sona erer. Geç bildirimlere ilişkin oluşan yersiz ödemeler yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
Kısa çalışma ödeneği alanların işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silâh altına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödeneği kesilir.

Kısa Çalışma Ödeneğinin süresi:
Kısa çalışma ödeneğinin süresi üç ayı aşmamak kaydıyla kısa çalışma süresi kadardır ve kısa çalışma ödemeleri, hak edilen işsizlik ödeneğinden mahsup edilmektedir. Kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatmaya ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.

12 Nisan 2020 Pazar

Bitcoin Nedir?

Merkezi olmayan ağ olan Bitcoin, kullanıcıların kişiden kişiye, aracı şahıs veya kurumlar olmadan doğrudan işlem yapmasını sağlar.

Dijital varlık, Bitcoin, ticaret veya hizmet karşılığında diğer ödeme yöntemleri gibi kullanılır. Geleneksel para birimleri ve ödeme yöntemlerinin aksine, bitcoin kolayca taşınabilir, bölünebilir ve geri alınamaz.

11 Nisan 2020 Cumartesi

İşçinin, işyerinde başka işçiye sataşması,kavga etmesi halinde feshin haklılığı!

İşçinin, işyerinde başka işçiye sataşması , kavga etmesi halinde feshin haklılığı... tartışma sonucu sataşmaya ilişkin ilk hareketin davacı işçi tarafından başlatılmadığı gibi diğer işçinin iş sözleşmesinin sonlandırılmadığı dosya kapsamı, tutulan tutanaklar, dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğuna göre davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatının kabulü gerektiği ..

T.C.
22. Hukuk Dairesi         
2016/12583 E.  ,  
2019/9851 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın sona erdirildiğini ileri sürerek ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının devamsızlık yapması ve işverenin, başka işçisine sataşmasının haklı nedenle fesih sebebi olduğu gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatının reddine, fazla çalışma ücret alacağının kabulüne karar verilmiştir

Temyiz:
Karar, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir
2-4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesinde, "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: 
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. 

b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. 

c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. 

d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi. 

e)İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. 

f)İşçinin,işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. 

g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. 

h)İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. 

j)İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması." hallerinde iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.

Somut olayda, mutfak elemanı olarak çalışan davacının iş sözleşmesi işyerinde başka işçiye sataşması ve devamsızlık yapması sebebi ile haklı nedene dayanılarak feshedilmiştir. Davalı işyerinde halen yemekhane bölümünde şef olarak çalışmakta olan davacı tanığı ...; 
“Davacının işten çıkarılmasının sebebi aşçı başı ile tartışmasıydı. Benim bildiğim kadarıyla aşçı başı davacıdan mısır patlatmasını istemiş davacıda bunu yapmamış, tartışmanın ilk kısmında olmadığım için detaylı bir bilgim yoktur, ancak karşılıklı sözlü olarak birbirleri ile tartışıp hakaret ettiler, daha sonra aşçı başı Ümit e vurdu. Ümit te karşılık olarak ona vurdu. Bu sebepten hem davacı hem de kardeşinin işine son verdiler “ şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı tanığı olarak dinlenen ... ise Davacının iş sözleşmesinin aşçı başı ile kavga etmesi nedeniyle son verildiğini biliyorum. “ şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucu kıdem ve ihbar tazminatının reddi dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Zira davacının aşçı başı ile tartışması sonucu davacı ve kardeşinin iş sözleşmesinin işveren tarafından sona erdirildiği, dolayısı ile devamsızlık yapmasının sözkonusu olmadığı; öte yandan tartışma sonucu sataşmaya ilişkin ilk hareketin davacı tarafından başlatılmadığı gibi aşçıbaşının iş sözleşmesinin sonlandırılmadığı dosya kapsamı, tutulan tutanaklar, dinlenen tanık beyanları ile sabittir. Bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatının kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

8 Nisan 2020 Çarşamba

UYAP Avukat Portaldan soruşturma dosyasını inceleme talebi!

....... CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

SORUŞTURMA NO :

KONU: Soruşturma dosyasının uyap ortamından incelemesi talebidir.

AÇIKLAMALAR :
Yukarıda numarası yazılı dosyanın uyap avukat portal tarafımızca incelenebilmesi için gereğini talep ederiz.


Müşteki/Şüpheli
Vekili

4 Nisan 2020 Cumartesi

Türk vatandaşlarının yabancı ülkelerde biten evlilikleri için yeni düzenleme!

TBMM Genel Kurulu'nda 25 Mart'ta kabul edilen ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "torba kanun" ile Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun "Türk vatandaşlarının, yabancı ülkelerde boşanma ve evliliğin iptali" hükmünü içeren maddesinde yapılan değişiklik, başka ülkede sonlanan evliliklerin Türkiye'de nüfus kaydına işlenmesini kolaylaştırdı.

Ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 25 Mart'ta TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren kanunla Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun "boşanma ve evliliğin iptali" ile ilgili hükümde de değişiklik yapıldı.

Buna göre, taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde, Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması durumunda da yabancı ülke adli veya idari makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar, usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilebilecek.

"Vatandaşa büyük kolaylık sağlandı"
Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Hukuk Komisyonu Başkanı İzzet Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evliliklerin, ölüm ya da kesinleşen boşanma ile evliliğin iptaline ilişkin idari veya adli yargı kararlarının ancak nüfus kayıtlarına işlenmesiyle hukuken son bulacağını anlattı.

Türk vatandaşı olan eşler veya yabancı ile evli olan Türklerin, yabancı ülke mahkemelerinin idari veya adli kararlarıyla boşanmaları halinde bu boşanma kararlarının daha önce Türkiye’de kendiliğinden nüfus kayıtlarına işlenemediğini belirten Doğan, eski düzenlemede boşanma halinde bile Türkiye'nin nüfus kayıtlarında evli olarak görüldüklerini söyledi.

Doğan, daha önce adli ya da idari anlamda yabancı ülke kararları ile kesinleşen boşanmaların, Türkiye'de ancak "tanıma" denilen dava yoluyla ya da tarafların veya vekillerinin müştereken nüfus müdürlüğüne başvurmalarıyla nüfus kayıtlarına işlenebildiğini anlatarak, "Yabancı ülkede boşanan eşler veya mirasçıları tarafından bu işlemler yapılmazsa boşanmalarına rağmen yabancı eş Türkiye’de mirasçı olabilirdi." diye konuştu.

İzzet Doğan, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yasa ile taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde, yabancı ülke makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline ilişkin verilmiş kararların o ülkedeki temsilciliklerine tasdik ettirilerek veya apostil alınarak nüfus kütüğüne tescil edilebileceğini dile getirdi.

Yeni yasa kapsamında, taraflardan birinin yabancı olması halinde, elinde de yabancı ülke adli veya idari makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kesinleşmiş bir karar bulunan Türk vatandaşının artık karşı tarafın yani muhatabın temsili aranmadan evliliğin sona erdiğini idari yoldan nüfus kaydına işletebileceğine işaret eden Doğan, bu düzenleme ile vatandaşa büyük kolaylık sağlandığını anlattı.

İzzet Doğan, böylece, taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde boşanmış veya evliliği iptal olmakla birlikte Türkiye'deki kayıtlarında evli görülen ve dolayısıyla yeniden evlenip, yeni bir yaşam kuramayan veya eşler arasındaki mal rejimleri yönünden önünü göremeyen insanların, aylar, bazen de yıllarca sürecek yargı mücadelesi veya bürokratik işlemlerle uğraşmayacaklarını aktardı.

Her şeyden önce bir "tanıma davası" nedeniyle başka ülkede olan yabancı eşe tebligat yapmanın en az bir yıla yakın zaman aldığını hatırlatan Doğan, "Dava açma giderleri bir yana, ayrıca boşanmış olduğu halde Türkiye kayıtlarında evli görülen taraf, başka ülkeye ait boşanma kararını tercüme ettirip o ülkeye gönderilmesi için tercüme, tasdik ve tebligat gideri de yatırmak zorunda kalmaktaydı." dedi.

Doğan, önceki düzenlemede dava açmadan bu kararların nüfus kütüğüne tescili için boşanan veya evliliği iptal edilen yabancı eşlerin, bizzat veya vekilleri aracılığıyla birlikte başvurmalarının zorunlu olduğuna dikkati çekerek, "Şimdi bu birlikte başvurma koşulu kaldırılmakla eşi yabancı olan Türk vatandaşı tek başına başvurma hakkına sahip olmuştur. Ancak yabancı mahkeme kararlarının tanınması için yabancı ülke kararlarının, kamu düzenine yani toplumun temel yapısı ve temel çıkarlarını koruyan kurallara aykırı olmaması zorunludur." ifadelerini kullandı.

Yeni düzenlemenin çok yerinde olduğunu belirten Doğan, "Nüfus kütüğüne yapılacak tescil işlemleri, yurt dışında kararın verildiği ülkedeki dış temsilcilikler, yurt içinde ise Bakanlık tarafından belirlenen nüfus müdürlükleri tarafından yapılır. İdari yoldan dul olduklarının tescili istemleri reddedilen Türk vatandaşı adli yargıda dava açabilir." değerlendirmesinde bulundu.

AA

2 Nisan 2020 Perşembe

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan infaz paketinin kabul edilmesi halinde yapılacak düzenlemeler!

Koronavirüs salgını nedeniyle acil olarak raftan indirilen ve önceki gün TBMM’ye sunulan 90 bin kişiye tahliye yolunu açan infaz paketinde, örgütlü suçlarda süreli hapis cezasına mahkum edilenlerin, cezalarının üçte ikisini çektiklerinde koşullu salıvermeden yararlanacağı hüküm altına alınıyor. Bu oran daha önce 3/4 olarak uygulanıyordu. Ancak uyuşturucu suçunun örgütlü işlenmesi durumunda infaz indirimi uygulanmayacak. Yani koşullu salıverme süresi 3/4 olacak.

Terör suçları ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan mahkum olanlarla, cinsel suçlardan mahkum olanlar özel infaz rejimlerinden yararlanamayacak. Düzenlemede, uyuşturucu suçları ise bu konuda kapsam dışında bırakılmadı.

FETÖ’CÜLERLE İLGİLİ DÜZENLEME
Pakette, özellikle soruşturma ya da yargılama aşamasında adli kontrol altına alınan ve yargılama sonucunda hapis cezasına çarptırıldıktan sonra sınırdan kaçmaya çalışan FETÖ’cüler için de bir düzenleme yer aldı. Bu durumda olan ve dosyaları istinaf veya temyiz aşamasında bulunanlar hakkında adli kontrol tedbirlerini ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklama ya da yakalama kararının hangi mahkemece çıkarılacağı hususunda uygulamada tereddütler yaşanıyordu. Düzenlemeye göre, ilk hükmü veren ağır ceza mahkemesi, UYAP üzerindeki bilgilerden adli kontrol tedbirlerini ihlal eden sanıklar hakkında tutuklama veya yakalama kararı verebilecek.

HÜKÜMLÜYE TELEFONDAN TAKİP
Hükümlü, koşullu salıverildikten sonra işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı çok az hapis cezası alsa bile, koşullu salıverilmeden önceki kalan sürenin tamamını cezaevinde yatıyordu. Bu da adaletsiz bir sonuç doğurduğu gerekçesiyle eleştiriliyordu. Yeni düzenlemeye göre ise denetim süresi içinde suç işleyen hükümlü, verilen hapis cezasının iki katı süreyi cezaevinde geçirecek. Ancak bu süre, hak ederek tahliye tarihini geçemeyecek.

Hakkında yakalama emri çıkarılan hükümlünün yakalanabilmesi için gerektiğinde konutta ve iş yerinde arama yapılabilecek. Başka bir düzenlemeye göre,hükümlü, rızası alınmak kaydıyla kendisine ait elektronik cihazlar üzerinden takibi yapılabilecek.

YARIN BAŞLAYACAK
AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin imzasını taşıyan infaz düzenlemesi için Adalet Komisyonu yarın toplanacak. Komisyon görüşmelerinin ardından paketin önümüzdeki hafta da Meclis Genel Kurulu’na gelmesi bekleniyor.

1 Nisan 2020 Çarşamba

E-Devlet'ten seyahat izin belgesi nasıl alınır? e Devlet şifresiyle hangi işlemler yapılır? Alınabilecek belgeler neler?

SEYAHAT İZİN BELGESİ KİMLERE VERİLECEK?
Geçtiğimiz gün yayımlanan genelgede şu ifadelere yer verildi:
Tedavi ihtiyaçları nedeniyle doktor kararıyla sevk edilen,
Birinci derece yakınları vefat eden veya ağır hastalığı olanlar,
Özellikle son on beş gün içerisinde gelmiş olduğu yerde, kalacak yeri bulunmayan vatandaşlar, "Seyahat İzin Kurullarından" seyahat izin belgesi alarak hava yolu ile seyahat edebilecek.

Seyahat izin belgesi talepleri, Seyahat İzin Kurullarınca gecikmeksizin değerlendirilerek yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde karara bağlanacak.

SEYAHAT İZİN BELGESİ NASIL ALINIR?
Seyahat izin belgesi başvurusu e-devlet kapısı üzerinden yapılabilecek.
Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada Seyahat İzin belgesi başvurularının edevlet üzerinden yapılabileceği, başvurunun sonucunun da telefona kısa mesaj olarak iletileceği belirtildi.

E-DEVLET KAPISI NEDİR?
E-Devlet, kamu hizmetlerine tek bir noktadan erişim imkânı sağlayan bir internet sitesidir. E-Devlet Kapısı'nın amacı kamu hizmetlerini vatandaşlara, işletmelere, kamu kurumlarına bilgi ve iletişim teknolojileriyle etkin ve verimli bir şekilde sunmaktır.

E-DEVLET ŞİFRESİ ALMAK İÇİN:
T.C kimliğiniz varsa eğer herhangi bir PTT şubesine başvurarak şifrenizi alabilirsiniz. Elinizdeki şifre ile hemen sisteme giriş yapabilirsiniz. Türk vatandaşı olan 15 yaşını doldurmuş her birey şifre alabilir. Verilen şifre kişinin kendisine özeldir. Ancak sisteme giriş yaptıktan sonra kendinizin belirleyeceği, belirli kriterlerden oluşan bir şifre kullanılacaktır.

NASIL KULLANILIR?
Kişisel bilgi ve işlemlerinize ulaşmak için T.C kimlik numaranız ile PTT den aldığınız şifre ile https://www.turkiye.gov.tr/ adresinden anında giriş yapabilirsiniz.

ELEKTRONİK HİZMETLERDEN FAYDALANMAK İÇİN ÜCRET ÖDENİYOR MU?
Elektronik hizmetler (e-hizmetler) için kamu kurumları tarafından herhangi bir vergi, resim ve harç ödenmesi öngörülmemişse, e-Devlet Kapısı üzerinden alınacak e-hizmetler için ekstra bir ücret ödemeniz gerekmemektedir.

HANGİ HİZMETLERE ULAŞILIR?
Adalet Bakanlığı
- Mahkeme Dava Dosyası Sorgulama
- Adli Sicil Kaydı Sorgulama ve Belge Doğrulama
Mahkemede davası olan vatandaşlar sonucu ve süreçlerini incelemek için dosya numarası girerek buradan davalarını kontrol edebilir. Adli sicil kaydı sorgulanır ve farklı kurumlara vermek için çıktısını alınabilir.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
- Mobil/Sabit/İnternet/Kablo TV/Uydu İşletmecilerinden Borç ve Alacak Sorgulama
- Baz İstasyonları Ölçüm Bilgileri
- IMEI - Cep Telefonu Numarası Eşleştirme
- IMEI Kaydet
- IMEI Sorgulama
- Numara Taşıma Sorgulama

Bilgi Teknolojileri ve İletişim bölümünden adınıza kayıtlı numaraları öğrenebilirsiniz. Ayrıca IMEI sorgulayarak telefonunuzun kayıt bilgilerinize bakabilir, adınıza ait borç bilgilerini öğrenebilirsiniz.

Emniyet Genel Müdürlüğü
- Araç Sorgulama
- Sürücü Belgesi Ceza Puanı Sorgulama
Adınıza ve plakanıza borç sorgusunu bu menü üzerinden yapabilirsiniz.

Sosyal Güvenlik Kurumu
- 4A Emekli Aylığı Kesintileri
- 4A Emekli Aylık Bilgisi
- 4A Emekli Ödeme Bilgileri
- 4B Borç Durumu
- 4B Emekli Aylığı Kesintileri
- 4B Aylık Bilgisi
- 4B Tescil Kaydı
- 4C Emekli Aylığı Kesintileri
- 4C Bir Aylık Maaş Tercihi
- 4C Tescil Kaydı

SGK, SSK işlemlerinizi bu bölümden yapabilirsiniz. SGK hizmet dökümünü alabilir, 4A-4B-4C olan bütün işlemlerinizi yapabilirsiniz.

E-Devlet üzerinden diğer hizmet veren kurumlar ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Başbakanlık, Doğal Afet Sigortaları Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve PTT.